Akıl, aklımda Acayip bir sorum var.
Sorular
Eğer sağır 👂 bir insan olsaydınız, gördüğünüz bir insanın sesini algılayamazdınız. Peki bir gün duymaya başlarsanız bu kişiyi sesinden ayırt edebilir misiniz?
Bir başka soruda şu, Başı insan 🧒 bedeni at 🦄 şeklinde hiçbir hayvan gördünüz mü? Belki fantastik filmlerde…
Yine bir soru, Bir taşı yerden bir metre havaya😳 bakışlarınızla kaldırabilir misiniz?
Bilim☀️ kanunları bu tip durumlara izin vermiyorsa bu kurguyu ve soruları nasıl oluşturabiliyorum. Beklide gerçekte bunları yapabilecek yetideyimdir. Yani olamayacak eylemleri sorabiliyoruz ama yapamıyoruz.
İnsanlardan farklı olarak, Kurbağa 🐸 ların uçtuğunu hayal edebileceklerini sanmıyorum. Ancak akıl bu hayali nasıl oluşturabiliyor? Çünkü uçan kuşları gördük ve benzetimden bunu tasarladık. İsteklerimizin elemanlarından öte; Peki imkansızı neden istiyoruz? İmkansızı isteyebilmemize olanak sağlayan nedir?
Belki de bunları yapabiliyoruz. Yani hayal ettiğimiz her şeyi yapabiliyoruz. Ancak içine girdiğimiz dünya kılıfı belki uygun değil. Aklımız bu dünya ile gelişmiş bir evrim mükemmelliğimi? Eğer öyle olsaydı imkansızı kurgulayamazdık. Çünkü evrim aklımızla ilintili değil bedenimizle ilintili bir kavram. Örneğin 🐸 kurbağa beyninde kurguladığı herşeyi yapabiliyor, zıplatmayı kurgulayabilir ama uçmayı kurgulamıyor.
Sizce biz yaşıyormuyuz ❓Eğer yaşasaydık hayal ettiklerimizi gerçekleştirebildiğimiz bir Dünyada olmamız gerekmezmiydi❓ Doğa kanunları ile sınırlanan hayal gücü sizce bir yaşam mıdır❓
Bu noktada⚫ asıl problem şu doğa kanunları ile algıladığımız bu dünya gerçek mi? Biz gerçekmiyiz? Gerçek bir kare ise gerçek olmayan o karenin içindeki bir başka karedir. Akıl bu dünyanın kanunlarında asla yeri olmayan imkansızı oluşturma yeteneğine sahip. Peki bir karenin içine o kareden daha büyük bir kare sığar mı? Sığmadığına göre, Bu dünyanın doğa kanununlarındakinden daha fazlasına sahip olan akılda bu Dünyanın elemanı olmamalıdır.
Peki bu akıl hangi Dünyanın elemanıdır? Sınırsız imkansızı isteyebilmemizi karşılayan yer neresidir? Bu bir fizik deneyinde görülmek istenen atom için oluşturulan düzeneğe benzer. Dünya 🗺 uzayda bir nokta⚫; Atomda deney düzeneğinde bir nokta. Ancak gerçek bu düzeneğin dışında. Düzeneğin büyüklüğünde gözlemlenen atomun dışındaki her parça gözlenen için yani atom için var. Tıpkı biz gibi.
Aklımız dışında hiçbir mülke-mekana-zamana sahip değilken; Doğa kanunları ile mülke-mekana-zamana sahip olabileceğimizi sanan da ne ilginç ki akıldır.
Ekler
Konuda var olan verilerle mi yoksa hiç bilinmeyeni ortaya koymaklamı ilgili bir sıkıntımız yok. Zamanında bir biyolog bana dinazorların aslında olmadığını bir kaç tane kemiğin üst üste gelmesiyle dinazorları hayal ettiğimizi söylemişti. Saçmalamıştı.
Fiziken mümkün olmayanı nasıl oluyorda zihnimizde oluşturabiliyoruz, sorgusu var. Mesele bu similasyonun tekniği hızı vs. de değil. 10 tane farklı canlıyı bir bünyede toplaya biliyorsun kafanda ancak fiziken mümkün değil.
Madde maddeye şekil veriyorsa bu tasarımını fizik kanunları sınır ve ölçüsünde yapar ancak o fizik kanunlarının dışında betimleme yapıyorsa maddemidir? Bir taş başka bir taşı parçlayabilir. Bir taş bir taşı parçlamayı simüle edemez. Var sayalım simüle etti insan gibi biyolojik ve karmaşık bir varlık olsun bu taş; O zamanda bu taş başka bir taşın havada olmasını simüle edemez çünkü kanunu dışındadır. Eğer taş bunu başka taşın havada olduğunu tasarlıyabiliyorsa ya bunu yapabilecek kanunlara sahiptir yada o kanunların dışında daha gelişmiş gerçekliğe sahiptir.
Sonuç
Kanunlarımızın dışına çıkabiliyoruz belki de biz gerçek değiliz çünkü imkansızı tasarlayabiliyoruz. Gerçek aklımızın bağlantısında. Aklımız sorumluluğumuzdur. Aklımız gerçekliğimizin dünyasında tam verimle kullanılabilir. Gerçeğimizde hayal ettiklerimizle kanunlar örtüşecektir. Tıpkı fizik ve taş gibi. Tıpki hayvan ve doğa gibi.